Resim Sanatında Gastronomi’de Defne Akdeniz, yemeğe resim sanatı çerçevesinden bakıyor ve yiyeceklerin köklü tarihini sanatın, mitolojinin, dinin ve kültürün süzgecinden geçirip bizleri keyifli ve heyecan verici bir yolculuğa çıkarıyor. 150’den fazla yapıtı, 45’ten fazla ressamı ve yapıtlardaki yemekle ilintili onlarca öğeyi mercek altına alan çalışma, yiyeceği ve söz konusu yapıtı değerlendirirken farklı pek çok disiplinden besleniyor. Yazar, derin ve titiz çözümlemeleri sonucunda okuyucuya rehber niteliğinde, sıra dışı ve kapsamlı bir eser sunuyor.
Yasak meyvenin ressamlarca her zaman elma olarak kabul görmediği, Veronese’nin ‘Kana Düğünü’ tasvirinde içtiği şarabın güzelliği karşısında hayrete düşen şölen yöneticisi, Garzoni’nin çürümeye yüz tutmuş, kurtlu ve böcekli meyve-sebzeleri, kürdanın kolye aksesuarı olarak kullanılabileceği, arı kovanından bal çalan minik Cupid’in annesi Aphrodite’ten aldığı hayat dersi, Arcimboldo’nun tüm mevsimlere ait meyve, sebze, çiçek ve köklerden oluşturduğu II. Rudolph portresi, Van Gogh’un zeytin ağacına olan düşkünlüğü, Degas ve yeşil ilham perisi absent, afrodizyak istiridyeler ve daha niceleri… Bu şaşırtıcı ve eğlenceli kitap, yiyeceklerin resim sanatında görece gölgede kalmış varlıkları üzerine sanatsal, dini, kültürel, mitolojik ve tarihi bilgiler aktarıyor ve gastronomi yazınına farklı ve zengin bir pencere açıyor.