Sanatçı

Eşref Üren

İstanbul’da, Nişantaşı’nda doğan Eşref Üren, Sultan Abdülhamid’in yakın dostu İsmet Bey’in torunu, Galatasaray Muhafızı Fehim Paşa’nın oğluydu. 1917’ye kadar eğitimi İstanbul ve Bursa arasında geçti. 1917'de Bursa Ziraat Mektebi'nde öğrenciyken Birinci Dünya Savaşı'na katıldı. Savaşın ardından eğitimine İstanbul Halkalı’da Ziraat Mektebi’nde devam etti. 1918’de Bursa'ya döndü ve o sırada resim çalışmalarına burada devam eden İbrahim Çallı'dan etkilendi. 1921’de kısa bir süre için Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nde özel öğrenci olarak resim derslerine katıldı, sonra Feyhaman Duran’ın özel atölyesine devam etti. 1925’te resmi olarak Sanâyi-i Nefîse’ye kayıt oldu. Hikmet Onat, Feyhaman Duran, İbrahim Çallı ve Hüseyin Avni Lifij’den dersler aldı. Aynı yıl 7. Galatasaray Sergisi’ne katıldı ve ilk kez bir resmini sergiledi. 1928’de kendi olanaklarıyla Paris'e gitti ve André Lhote’un atölyesinde çalıştı. 1929’da Türkiye’ye döndü. 1930’da Erzurum Öğretmen Okulu’nda hem resim hem de Fransızca dersleri verdi. Aynı yıllarda gazete ve dergilerde ilk deneme ve eleştirileri yayımlandı. 1933’de d Grubu’na katıldı. 1934 yılında Sivas Öğretmen Okulu’na atandı. 1938’in son aylarına kadar Sivas’ta kalan Eşref Üren, bu yıl ikinci kez Paris’e gitti. Burada Othon Friesz ve André Lhote’un atölyelerine katıldı, fakat İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Türkiye’ye döndü. 1939’da resim öğretmeni olarak Ankara’ya atandı. İlk kişisel sergisini 1945’te İstanbul’da açtı. 1955’te emekli olmasına rağmen resim öğretmenliği yapmaya, deneme, eleştiri ve görüş yazıları kaleme almaya devam etti.