14 Aralık 2024
Sander Oosterom: "Tek Çıkış Yolu, İçinden Geçmektir: Georg Baselitz ve Alman Romantik Geleneği"
Sander Oosterom: "Tek Çıkış Yolu, İçinden Geçmektir: Georg Baselitz ve Alman Romantik Geleneği"
27 Mayıs 1945'te, Almanya'nın teslimiyetinin ardından yalnızca üç hafta geçmişken, Alman yazar, Nobel Ödülü sahibi, göçmen ve o dönemde Amerikan vatandaşı olan Thomas Mann, Washington DC'deki Kongre Kütüphanesi'nde dolup taşan bir dinleyici kitlesi önünde ünlü "Almanya ve Almanlar" başlıklı konferansını verdi. Bu konuşmada Mann, Nasyonal Sosyalizmin yükselişi ve çekiciliğinin, Romantik sanat eserlerinde şekillenen özgün bir Alman estetik anlayışının doğuşuyla ayrılmaz bir bağ içinde olduğunu iddia ederek kışkırtıcı bir tartışma ortaya koydu. Goethe'nin "Klasik olan sağlıklıdır, Romantik olan ise hastalıklıdır" şeklindeki karşıtlığından hareket eden Mann, Romantik sanat ve felsefenin, Platon'un hakikat, iyilik ve güzellik üçlüsüne adanmış görünümüne ve sanatı bir hakikat aracı olarak yüceltmesine rağmen, gizli bir hastalık taşıdığını savundu. Mann, Romantizmin gündüz yerine geceyi, akıl yerine irrasyonali, netlik yerine öznel tutkuyu yücelttiğini ve Almanya'nın mitik geçmişini idealize ettiğini öne sürerken, bu yönlerin "ölüme bir baştan çıkarma" taşıdığını ifade etti. Tıpkı bir gülün içinde bir kurt barındırması gibi, Romantizmin de bu hastalığı derinlerinde sakladığını ileri sürdü. Mann'ın, Romantizmi İkinci Dünya Savaşı'nın dehşetlerine ortak olarak eleştirmesi, savaş sonrası Almanya'da Romantik sanat ve kültürün tartışmalı konumunu gözler önüne sermektedir.
Savaş sonrası dönemde yetişen sanatçılar, yazarlar ve entelektüeller için Almanya’nın yakın geçmişiyle yüzleşmek, kaçınılmaz olarak Romantik sanat mirasıyla hesaplaşmayı da beraberinde getirmiştir. Bu gerilim, Georg Baselitz’in eserlerinde açıkça görülmektedir. Sanatçının kariyerinin başlangıcından son on yılına kadar uzanan süreçte, Alman Romantizmine yönelik çok katmanlı bir ilişki kurduğu dikkat çekmektedir. Konuşmasında Sander Oosterom, Baselitz’in Alman Romantik geçmişine yönelik bu derinlemesine angajmanını ele alacaktır. Özellikle sanatçının, Romantik geçmişle kurduğu bu ilişkinin yalnızca ülkesinin sancılı tarihiyle olan kişisel bağını sorgulamasına olanak sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda Alman sanatsal geleceğini yeniden hayal etme imkânı sunduğunu savunmaktadır. Bu yeniden hayal etme, geçmişin reddine veya güncelin basitleştirilmesine değil; onların düşünceli bir şekilde bütünleştirilmesine dayanmaktadır.
Konuşma dili İngilizcedir, Türkçeye simültane tercüme yapılacaktır. Konferansa katılım müze bileti ile gerçekleşecektir. Kayıt için tıklayınız.
Tarih: 14 Aralık 2024, Cumartesi
Saat: 11:00 - 12:30
Yer: SSM Konferans Salonu
Sander Oosterom, Sabancı Üniversitesi’nde sanat tarihi ve felsefesi alanında misafir öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Utrecht Üniversitesi’nde sanat tarihi lisansını onur derecesiyle tamamladıktan sonra, 2023 yılında Cornell Üniversitesi’nde Alman Çalışmaları alanında doktora derecesi almıştır. Doktora çalışmasında, 1800’ler civarında Almanya’da sanat felsefesi disiplininin oluşumu ile çağdaş sanat pratiği arasındaki etkileşimi incelemiştir. Günümüzdeki araştırmalarında, sanatsal üretim ile olağan dışı bilinç durumları arasındaki ilişkiye odaklanmakta ve özellikle İngiliz Romantik şair ve sanatçı William Blake’in eserlerini incelemektedir. Çalışmaları Sanat Tarihi Yıllığı ve Reflektiv gibi dergilerde yayımlanmıştır.
Diğer Etkinlikler