30 Mayıs 2017 - 13 Ağustos 2017
Selim Turan. Tez-Antitez-Sentez
Selim Turan. Tez-Antitez-Sentez
Ressam ve heykeltıraş Selim Turan (1915-1994), “tez, antitez, sentez” kavramlarını yaşamı ve sanatıyla yan yana getirirken, Doğu-Batı kültürleri arasında ilk bakışta anlaşılamayacak denli ince, varla yok arasında köprüler kurmayı başarmıştı. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde açılan “Selim Turan. Tez-Antitez-Sentez” sergisi, sanatçının İstanbul Üniversitesi Koleksiyonu’nda yer alan çalışmalarından yola çıkarak, modern Türk sanatının 2. Dünya Savaşı’ndan sonra geçirdiği sürece farklı bir yorum getiriyor. 1947’den vefatına dek Paris’le İstanbul arasında yaşayan Selim Turan, her iki kentin kültür ortamından etkilendiği görsel deneylere imza atmıştı. Sergi bu görsel deneyleri ilk kez ortaya çıkardığı gibi, sanatçının daha önce görülmemiş birçok çalışmasını da deneysel bir yaklaşım açısıyla tartışmaya açmayı hedefliyor.
Kökleri Azerbaycan’a uzanan bir ailenin üyesi olan Selim Turan, Cumhuriyet devrimlerinin gündeme getirdiği “modernleşme” tezi doğrultusunda İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim almış ilk sanatçı kuşağına aitti. Sergi, Turan’ın hocaları Léopold Lévy, Feyhaman Duran, Nazmi Ziya ve Zeki Kocamemi’den edindiği görsel tecrübeyi, öğrenciliğinden itibaren nasıl bir “teze” dönüştürdüğünü ortaya koyan eserlerinden yola çıkıyor.
1947’de burslu olarak Paris’e giden sanatçının soyut çalışmaları, onun bu kentteki tecrübeleri sonucu girdiği diyalektik sürecin izlerini yansıtıyor. 1950’lerde Paris’in en önemli galerilerinde (Galerie Breteau, Galerie Crevan, Galerie Lucien Durand) ardı ardına kişisel sergiler açan, sergilere (Salon des Réalites-Nouvelles, Salon Comparison) davet edilip Hans Hartung’un asistanlığını yapan Selim Turan, çalışmalarını belli grup ve akımlardan uzakta, kendi çabalarıyla geliştirdi.
Sergi, bu çabalar sonucu gelişen “antitez” kavramının ortaya çıktığı ve sanatçının ustalık dönemine ait olan etkileyici siyah soyut resimleri İstanbullu sanatseverlere ilk kez sunacak. Bu bölümde ayrıca 1947-1960’ta Paris’te etkinlik gösteren önemli ressamlar Jean Bazaine, Henri Goetz, Léon Zack, Natalia Dumitresco ve Alexander Istrati’nin resimlerinin yanı sıra, o yıllarda İstanbul’dan Paris’e giden diğer sanatçıların resim ve heykelleri de sergileniyor. 2. Dünya Savaşı sonrasını Paris’te geçiren sanatçılardan Fahrelnissa Zeid, Nejad Devrim, Albert Bitran, Mübin Orhon, İlhan Koman, Hakkı Anlı’nın eserleri Öner Kocabeyoğlu ve Ceyda-Ünal Göğüş koleksiyonlarından derlendi.
Selim Turan’ın tecrübelerini, modern Türk sanatı içinde tekil kılan özelliklerinden biri de, sanatçının özellikle 1960’lardan sonra farklı deneylere girerek tamamını Fransa’da gerçekleştirdiği meydan düzenlemeleri, halka açık alanlarda yaptığı çalışmalar ve büyük boyutlu heykelleridir. Bu araştırmaları sanatçının “sentez” olarak yorumlanabilecek bir görselliği geliştirmesine olanak sağlamıştı. Türkiye’de ilk kez tarihsel bağlamı içinde sergilenecek olan hareketli (mobile) heykelleri, sanatçının Yörük, Bektaşi geleneklerinden nasıl esinlendiğini de gösteriyor. Selim Turan, “sentez” döneminde belli reçeteleri uygulamayı tercih etmeyerek, görsel devinimliliği, sanata önkoşulsuz olarak bakmanın gerekliliğini ortaya koyan bir stil geliştirmişti. Sergi bu stilin en çarpıcı örneklerini bir araya getiriyor.
Kökleri Azerbaycan’a uzanan bir ailenin üyesi olan Selim Turan, Cumhuriyet devrimlerinin gündeme getirdiği “modernleşme” tezi doğrultusunda İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim almış ilk sanatçı kuşağına aitti. Sergi, Turan’ın hocaları Léopold Lévy, Feyhaman Duran, Nazmi Ziya ve Zeki Kocamemi’den edindiği görsel tecrübeyi, öğrenciliğinden itibaren nasıl bir “teze” dönüştürdüğünü ortaya koyan eserlerinden yola çıkıyor.
1947’de burslu olarak Paris’e giden sanatçının soyut çalışmaları, onun bu kentteki tecrübeleri sonucu girdiği diyalektik sürecin izlerini yansıtıyor. 1950’lerde Paris’in en önemli galerilerinde (Galerie Breteau, Galerie Crevan, Galerie Lucien Durand) ardı ardına kişisel sergiler açan, sergilere (Salon des Réalites-Nouvelles, Salon Comparison) davet edilip Hans Hartung’un asistanlığını yapan Selim Turan, çalışmalarını belli grup ve akımlardan uzakta, kendi çabalarıyla geliştirdi.
Sergi, bu çabalar sonucu gelişen “antitez” kavramının ortaya çıktığı ve sanatçının ustalık dönemine ait olan etkileyici siyah soyut resimleri İstanbullu sanatseverlere ilk kez sunacak. Bu bölümde ayrıca 1947-1960’ta Paris’te etkinlik gösteren önemli ressamlar Jean Bazaine, Henri Goetz, Léon Zack, Natalia Dumitresco ve Alexander Istrati’nin resimlerinin yanı sıra, o yıllarda İstanbul’dan Paris’e giden diğer sanatçıların resim ve heykelleri de sergileniyor. 2. Dünya Savaşı sonrasını Paris’te geçiren sanatçılardan Fahrelnissa Zeid, Nejad Devrim, Albert Bitran, Mübin Orhon, İlhan Koman, Hakkı Anlı’nın eserleri Öner Kocabeyoğlu ve Ceyda-Ünal Göğüş koleksiyonlarından derlendi.
Selim Turan’ın tecrübelerini, modern Türk sanatı içinde tekil kılan özelliklerinden biri de, sanatçının özellikle 1960’lardan sonra farklı deneylere girerek tamamını Fransa’da gerçekleştirdiği meydan düzenlemeleri, halka açık alanlarda yaptığı çalışmalar ve büyük boyutlu heykelleridir. Bu araştırmaları sanatçının “sentez” olarak yorumlanabilecek bir görselliği geliştirmesine olanak sağlamıştı. Türkiye’de ilk kez tarihsel bağlamı içinde sergilenecek olan hareketli (mobile) heykelleri, sanatçının Yörük, Bektaşi geleneklerinden nasıl esinlendiğini de gösteriyor. Selim Turan, “sentez” döneminde belli reçeteleri uygulamayı tercih etmeyerek, görsel devinimliliği, sanata önkoşulsuz olarak bakmanın gerekliliğini ortaya koyan bir stil geliştirmişti. Sergi bu stilin en çarpıcı örneklerini bir araya getiriyor.
Eserlerden
Seçmeler
Multimedya
Müze Programı
Mağaza
SSM Dostu Kart Avantajları
Sakıp Sabancı Müzesi üyelik programıyla yıl boyu ayrıcalıklı bir müze deneyimi yaşayın. Bir sene boyunca birbirinden farklı ayrıcalıklardan yararlanın, sevdiklerinize de hediye ederek onlara destek ve ilham kaynağı olun.