Osmanlı vakfiyeleri ekonomik, sosyal ve kültürel tarihe ışık tutar. Vakfiyede, Sultan III. Osman döneminin (h. 1754-1757) Darüssaade ağalarından Hacı Ahmed Ağa’nın Kahire’de yaptırdığı okul ve sebilhanenin giderini karşılamak üzere, o tarihlerde Osmanlı sınırları içinde bulunan Mısır’da Kahire’ye bağlı Mansura, Garbiye ve Kalyub vilayetlerinde vakfettiği mallarına ait gelirlerin kullanım alanları belirlenmektedir. Sultan III. Osman’a edilen Arapça dualarla başlayan metin, Türkçe devam eder ve Ahmed Ağa hakkında bilgiler verilerek vakfın içeriği ayrıntılarıyla anlatılır. Metnin sonunda tanıkların isimleri ve görevleri verilir. Vakfiye, kubbevari haşiyeli bir unvan tezhibiyle başlar. İlk iki yaprağının sayfa kenarları halkâri, satır araları altın yaldızlıdır. Halkâri, murakkalarda yazı ve resimlerin çevresini, kitapların kimi zaman ilk veya son sayfalarını, kimi zaman ise tüm sayfaların kenarlarını bezeyen, sulandırılmış altının bir fırça yardımıyla sürüldüğü bitkisel süslerdir. Vakfiyenin unvan tezhibi ve halkârileri, 1750’lerde yaşamış usta bir sanatkârının elinden çıkmış olmalıdır. Eserin siyah deri üzerine soğuk baskıyla yapılmış cildi özgün değildir.